Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak

Yönetmen : Ahmet Uluçay

Ahmet Uluçay'ın ilk ve tek uzun metrajlı filmi.

iki küçük köylü çocuğunun kendi kendilerine sinama gösterim makinası yapmaya kalkmaları. Ardından işin içine bir aşk girmesiyle devam eder. İzlerken "aman hiç bitmesin hep izleyeyim" hissi uyandıran film.

Biri karpuzcunun, diğeri berberin yanında çırak olarak çalışan iki çocuğun köylerinde film oynatmak için verdiği mücadeleyi anlatan film, Naif, hüzünlü ama umut dolu, sıcak bir işlenişe sahip: Recep ve Mehmet sinemaya delicesine tutkundur. Gündüzleri kasabada çalışıp, geceleri köydeki evlerinin ahırında bir yandan derme - çatma bir film projeksiyon makinası yapmaya çalışırken, diğer yandan da hayatlarını tümden değiştirecek olan rejisörlük hayalleri kurmaktadırlar. İşin içine Recep'in kendisinden yaşça büyük olan bir kıza aşkı da karışınca, hayatlarında derin izler bırakan unutulmaz bir yaz mevsimi yaşarlar.

----------------Spoiler------------------

-'Karpuz kabuğundan gemiler yaparsan işte böyle batar'.

"-Aba, şurda sizin garpuzcu vaa ya, onun çırağı vaadı ya Recep; sana aşık yaa, yazık be sen de ona aşık oluvesen ya..."

Yerdeki Yıldızlar (2007) 

(Taare Zameen Par)

Yönetmen : Aamir Khan, Amole Gupte

'Gerçek hayat; acımasız, rekabete dayalı bir dünya herkes çocuğu dereceye girsin, birinci olsun istiyor. doktor, mühendis, yönetici daha azı kabul edilemez. yüz üzerinden 95.5, 95.6, 95.7... daha azı prestijsiz, değil mi? Allah aşkına bir düşünün her çocuğun kendine özgü yetenekleri, kapasitesi ve hayalleri vardır. Ama yok öyle, herkes aynı yarışta aynı şekilde yetişmeli beş parmağın bile beşi bir değil. İsterseniz itip çekin aynı hizaya getirmeyi deneyin, parmaklarınız kırılır. Başka seçeneği yokmuş diyor. Başka alternatifi yokmuş. Yarışlara bu kadar meraklıysanız, çocuk değil yarış atı yetiştirin. Çocuğunuzu, sizin bu hırsınızın ağır yükü altında ezilmesine zorlamanız çocuk işçiliğinden de beter. Çocuk bu ağır yükün altında eziliyorsa ne zaman farkına varacaklar? Her çocuk farklıdır. er ya da geç hepsi bir şekilde öğrenir. Her birinin kendi öğrenme hızı var. Beş parmağın beşi bir mi?"

Ayrıntı İçin;

http://www.turkcealtyazi.org/mov/0986264/taare-zameen-par.html

Babil'in Oğlu (2009)

(Son Of Babylon)

Yönetmen : Mohamed Al Daradji

Babil'in Oğlu 2003'te Saddam rejiminin yıkılışından sonra Irak'ı boydan boya kat eden tekinsiz bir yol filmi. 

Savaş tutsaklarının yaşadığı dedikodusu üzerine sonra bir anne, torunuyla birlikte, 1991'deki savaştan bu yana kayıp olan oğlunu bulmak üzere Babil'in içlerine doğru yol alır. 

Bir takım yabancılar, benzer yolculuklara çıkmış Iraklılarla aynı yollarda yürür, ortak yasları ve adaletin peşinde, bildiğimiz Irak'tan çok farklı bir memlekette toplu mezarları ziyaret ederler.

2010 Berlin İnsan Hakları Ödülü
2010 Berlin Barış Ödülü

Ayrıntı için:

http://www.turkcealtyazi.org/mov/1415290/syn-babilonu.html

Ömrümüzden Bir Sene

(Another Year)

Yönetmen:  Mike Leigh

İnsan ilişkilerini sorgulatan, bunu oldukça sıradan hayatları göstererek yapan, sessiz, sakin bir film.

Sıradan insanların hikayesi,ama işte film tam anlamıyla hayatın kendisi. Ne eksiği var ne fazlası.

----Spoiler-------

-Mary iyi misin diye sorarken, iyi değilim demek istiyor.

-Mary mutluyum derken, mutsuzum demek istiyor.

-Mary konuşacak birine ihtiyacın olursa ben hep yanındayım, iyi bir dinleyiciyimdir derken, konuşacak birilerine ihtiyacım var, beni dinleyen birileri yok etrafımda demek istiyor.

Ayrıntı için:

http://www.turkcealtyazi.org/mov/1431181/another-year.html

Sefertası (2013)

(The Lunchbox)

"Bazen yanlış bindiğiniz bir tren sizi doğru istasyonda indirir."

Hayata dair çok güzel ayrıntılar barındıran, hüzün ile komedinin iç içe geçtiği, umulmadık bir biçimde gerçekçi Hint filmi.

Acıktıran, hüzünlendiren, umut veren, mutlu eden, özgün bir film.

5000 dabba (sefer tası) dağıtıcısının oluşturduğu bir topluluk var. bu babadan oğula geçen bir meslek. her sabah bu dağıtıcılar kadınların evde yaptıkları sıcak yemekleri eşlerinin iş yerlerine taşıyorlar ve boş kutuları da akşama doğru eve geri getiriyorlar. 120 yıldır işyerlerinde ev yemeği lüksleri var. harvard üniversitesi bu konuda bir araştırma yapmış, 8 milyon sefertasının yalnızca 1 tanesi yanlış adrese gidiyormuş. işte bu film, o bir tanenin hikayesi!

Kelimeler tadı, tuzu, acısı, olabilir mi hayatın?

Ayrıntılı bilgi için:

http://www.turkcealtyazi.org/mov/2350496/dabba.html